MESCİD-İ NEBEVİ
MESCİD-İ NEBEVİ İLE İLGİLİ BİLGİLER

Allah Resûlü (s.a.s.), Medine-i Münevvere’ye geldikten sonra ilk iş olarak bir mescit yaptı. Bu kutlu mescidin yapı mında bizzat kendileri de çalışmışlardır. Bu mescit, İslâm toplumunun şekillenmesinde ve devletin kurulmasında her türlü, dinî ve sosyal faaliyetin en önemli merkezi olmuştur.

Fazilet sıralamasında Mekke’deki Mescid-i Haram’dan sonra, fakat Kudüs’teki Mescid-i Aksa’dan öncedir. Bu üç mescit, aynı zamanda yeryüzünde doğrudan ziyaret amacıyla gidilebilecek olan mescitlerdir.

Allah Resûlü (s.a.s.), Hicret sırasında Kuba’dan ayrılıp Medine-i Münevvere’ye gelince bindiği deveyi serbest bırakmış, devenin çöktüğü arazi, üzerine mescit yapılmak amacıyla buranın sahibi olan iki yetimden parası ödenerek satın alınmıştır. Allah Resûlü (s.a.s.) de mescit tamamlanana kadar Eyyub el-Ensarî’nin evine misafir olmuştur.

Mescidin ilk binası yapılırken duvarlar, taş ve kerpiç ile örülmüş, direkleri hurma ağaçlarından yapılmış, üzeri de hurma dalları ile kapatılmıştır.

Mescidin doğu tarafına da Allah Resûlü (s.a.s.)’nün kalabileceği odalar yapılmıştır. Mü’minlerin annelerinden her biri için bir oda eklenmiştir. Bunlar mescidin duvarına bitişik olarak yapılmışlardır.

Mescid-i Nebevî’nin ilk genişletilmesi bizzat Peygamber Efendimiz zamanında olmuştur. Bu genişletme için Hz. Osman (r.a.), kendi parasıyla mescidin çevresindeki bazı evleri satın alarak mescide bağışlamıştır. Bundan sonraki ilk genişletme ve yenileme Hz. Ömer zamanında yapılmış, Hz. Osman zamanındaki genişletme ve yenileme ise daha kapsamlı olmuştur.

Daha sonra tarih boyunca Müslüman hükümdarlar tarafından pek çok defa genişletme ve yenileme faaliyeti olmuştur. Sultan Abdülmecid’e kadar Osmanlı sultanları da pek çok yenileme faaliyetinde bulunmuşlardır. Sultan Abdülmecit zamanında ise en önemli genişletme ve yenileme gerçekleştirilmiştir. Mescid-i Nebevî’de Osmanlı döneminde yapılan harika mimarî ve süsleme sanatı örnekleri göz kamaştırıcı güzelliğiyle hâlâ bugünkü mescidin orta ön kısmında varlığını sürdürmektedir.

Suudlular döneminde ilk genişletme ve yenileme kral Abdülaziz zamanında olmuş, mescidi bugünkü hâline getiren en büyük genişletme ise kral Fehd zamanında gerçekleştirilmiştir. Bu genişletme faaliyeti 1984-1994 yılları arasında gerçekleştirilmiştir. Allah Resûlü (s.a.s.)’nün ikameti için mescidin bitişiğine, mescit ilk defa yapılırken iki oda yapılmıştı. Birisi, annelerimizden Sevde (r.a.) için, diğeri de Hz. Âişe validemiz için.

Allah Resûlü (s.a.s.), Hz. Âişe (r.a.) validemizin odasında Rabbine kavuştu ve orada defnedildi. Çünkü Peygamberler, Allah’a kavuştukları yere defnedilmektedir. Böylece burası Hücre-i Saadet adını aldı. Peygamber Efendimizin halen kabrinin bulunduğu yer işte bu odadır. Daha sonra bu hücreye Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer (r.a.) de defnedilmiştir. Hücre-i Saadet tarih boyunca halifeler, sultanlar ve emirler tarafından yenilenmiş, tamir edilmiş ve tezyin edilmiştir. Halife Velid

zamanında bu hücreler yıktırılarak Mescid’e dâhil edilmiştir. Halife Ömer b. Abdülaziz zamanında hücre yenilendi ve Mescid’in içerisinde kaldı.

Allah Resûlü (s.a.s.), başlangıçta bir hurma kütüğüne dayanarak hutbe okuyordu. Daha sonra üç basamaklı bir minber yapılmıştır. Bugün Resûlullah’ın minberinin olduğu yerde bulunan güzel işlemeli ve kubbeli mermer minber Osmanlı Sultanı III. Murad tarafından gönderilmiştir.

Allah Resûlü (s.a.s.)’nün namaz kıldığı yer bilinmektedir. Fakat onun zamanında burada mihrap yoktu. Buraya ilk mihrap Ömer b. Abdülaziz zamanında yapılmıştır. Tarih boyunca bu mihrap yenilenmiş, süslenmiş ve korunmuştur. Birçok defa yenilenen bu mihrap da halen yerinde durmaktadır.

Peygamber Efendimiz zamanında Mescid-i Nebevî’de minare yoktu. Bilal (r.a.), ezanı mescidin kıble tarafında yüksekçe bir yere çıkarak okuyordu. Mescid-i Nebevî’ye ilk minareyi Ömer b. Abdülaziz yaptırmıştır. Bundan sonra tarih boyunca Mescid-i Nebevî’nin minareleri pek çok defa yenilenmiştir. Mescid-i Nebevî’yi yeniden tamir ve ıslah eden Sultan Abdülmecit, Bab-ı Rahme ve Bab-ı Selam denen kapılara iki minare ilave etmiştir. Son olarak Kral Fehd zamanında yapılan genişleme tamir ve ıslahla 104 metre yüksekliğinde 6 minare eklenerek Mescid-i Nebevî’nin minare sayısı 10’a çıkarılmıştır.

Sevgili Peygamberimizi ve onun aydınlık şehrini ziyaret, mü’minin İslâm tarihini yeniden ve yerinden okumasını sağlar, Resûlullah (s.a.s.)’a karşı olan bağlılığını artırır ve Sünnete daha sıkı sarılmasına vesile olursa, amacına ulaşmış demektir.

Mescid-i Nebevî ile ilgili bazı teknik bilgiler
Mescid-i Nebevî’nin Alanı (yaklaşık) : 100.000 m2,

Sutuh alanı : 67.000 m2,

Mescid’i çevreleyen alan : 235.000 m2,

Toplam alan : 400. 327 m2.

Cemaat Kapasitesi

Kapalı kısımlarda takriben : 300.000 kişi,

Üst katta : 90.000 kişi,

Çevresiyle birlikte : 730.000 kişi.

(1.000.000’a ulaşabilmektedir.)

Kral Fehd döneminde yapılan genişletme bölümünde 27 adet hareketli kubbe vardır. Bu kubbeler ihtiyaç anında açılır, kapanır. 9 tonu ahşap olmak üzere her biri 60 tondur.

Mescid-i Nebevî’nin 10 minaresi vardır. 6 tanesi yenidir. Yeni minareler 104 metre yüksekliğinde 334 basamaklı, beş şerefelidir. Minarelerin üstündeki hilaller altın kaplama olup, Türkiye’de imal edilmiştir.

Üst kata çıkış için 6 yürüyen, 18 de normal merdiven vardır. Kapı adedi 81’dir.

Mescidin yeni bölümünün altında, derinlikleri 20 ila 57 metre arasında bulunan 8500 adet betonarme kazık kullanılmıştır. Zemin katta 2400 adet, zeminin üstünde 2020 adet kolon vardır.

Mescid-i Nebevî’nin yeni yapılan kısımları klimalıdır. Soğutma yaklaşık 7 km. uzakta kurulmuş bulunan tesislerden tünel bağlantısı ile sağlanmaktadır.

İnşaatta 500.000 adet suni granit kullanılmıştır.

Mescid-i Nebevî’nin son genişletilmiş bölümünün iç duvarları pencere altına gelecek şekilde mermer panolar üzerine Türk hattatlarca yazılmış hüsnü hat tablolarıyla donatılmıştır.

Her biri 5 metre çapında ve 2200 kg. ağırlığında bronzdan mamul 68 adet avize vardır. Mescitte 627 adet güvenlik ve naklen yayın kamerası vardır. Bunlar sayesinde mescidin her noktası görüntülenebilmektedir.

Altında takriben 5.000 adet araç kapasiteli U şeklinde iki katlı yer altı otoparkı yapılmıştır.